HABERLER

Firmanızın Türkiye’deki ve dünyadaki konumu nedir?

Anet Machining olarak üretici konumunda bulunan şirketimiz 10 yılı aşkın bir süredir sektörde yer almaktadır. Enerji sektörü başta olmak üzere, drive technology gibi yüksek rekabet koşullarının olduğu sektörlerde pazar payımız gün geçtikçe artmaktadır. Üretiminin %100 ‘ünü ihraç eden firmamızın başlıca müşterileri Almanya, Fransa, Brezilya, Meksika ve Çin’ e kadar uzanmaktadır.

 

Firmanızın kuruluşundan bugüne gelişmesine ilişkin bilgi verir misiniz?

2000’li yılların başında Türkiye’nin çeşitli yerlerindeki üreticiler ile yapılan Joint- Venture ile pazar payını büyüten Anet, zamanla makina ve tezgahlarını yeni yatırımlar ile destekleyerek Anet Machining çatısı altında toplamıştır. Üretim için yaklaşık 2500 m2 kapalı alanda faaliyet göstermekteyiz. Aynı zamanda Almanya merkezimizde lojistik hizmet vermekteyiz. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını konsinye ve Just-in-Time olaraktan karşılamaktayız.

 

Firmanızın üretim, istihdam ve yatırım verilerini değerlendirir misiniz?

2012 yılında üretime başlayan fabrikamız 2012 yılının 6. ayından itibaren bugüne kadar  %150 büyüme sağlamıştır.  ANET Machining olarak hassas işleme kimliğinde yapılanmış bir firmayız ve en büyük yatırımımız insana yaptığımız yatırım diyebiliriz. Bu anlamda geçen iki seneden bu yana gelişen organizasyonumuz çerçevesinde ekiplerimizi büyütme ve uzmanlaştırma yolunda adımlar attık. Bunların hepsi müşterilerimize maksimum verimde hizmet sunmak amacıyla yaptığımız yatırımlardır.

 

Ege Serbest Bölgesinde faaliyet göstermek size ne gibi avantajlar sağlıyor?

Ege Serbest Bölgesi lojistik ve vergi avantajlarının yanı sıra bünyesinde faaliyet gösteren pek çok dünya devi marka ve firmalar ile bize dirsek teması olanağı sağlamıştır. Serbest Bölgelerin olanak ve yaptırımları ile kurumsal sosyal sorumluluk alanında da  işletme ve ülkemizin gelişimine katkı sağlayabiliyoruz. 

 

Ülkeye yatırım yapan yabancı firmaların serbest bölgelere bakışı nasıl?

Bugün dünya genelinde her türlü sektör için sert ve zorlu bir rekabet ortamı var. Gerek Türk, gerekse yabancı sermayeli firmalar Serbest Bölgeler sayesinde bu koşullarla daha rahat başa çıkabilmektedir. Özellikle yabancı firmaların Serbest Bölgeleri tercih etmelerini firma politikalarını dış etmenlerden bağımsız olarak uygulayabilmelerine bağlıyorum. Çalışanlarına kurum kültürünü aşılamakta, kurumu sevdirmekte ve çalışanların mutlu olabilmelerini sağlamakta çok başarılılar.

 

2014 yılının başından bu yana baş gösteren ekonomik gelişmeler firmanızı nasıl etkiliyor? Bu durum yatırımlara nasıl yansıyor?

Ekonomik gelişime paralel olarak rekabet de artıyor. Türkiye’de yeni yerli ve yabancı oyuncular oyuna katılıyor. Öyle ki, rekabet sektörlerden daha fazla büyüyor. İhracat odaklı bir firma olarak pek çok parametreden etkileniyoruz. Ekonomik seyir, diğer tüm sektör ve firmalar gibi, bizi de çok etkiliyor. Kurdan da etkileniyoruz. Ekonomi ve gidişat iyi bile olsa, kurdaki artı-eksi hareketler işimizi doğrudan etkiliyor. Tabii, son 3-4 senedir ülkenin hissedilen bir istikrarı var. Yatırım anlamında nasıl kriz zamanı çalışan sayısında küçülmeye gidiliyorsa, istikrarlı bir ekonomik zemin firmalara insan yatırımı yapabilecek ortam  sunuyor. Sadece maddi değil, psikolojik olarak da iyileştirici özelliği var.

 

Sosyal sorumluluk çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?

İnsan haklarına, çevreye, çalışan işgücüne yönelik korumacı yaklaşımlar ve bu konuda geliştirilen standartlara uygunluğunu işletmemizin temel kavramları ve kurumsal yapısının süreklilik garantisi olarak görüyoruz. Sosyal sorumluluk sahibi firma olmak sadece resmi beklentileri yerine getirmek değil, gönüllülükten ileriye giderek, bu konularda daha çok yatırım ve proje yapmayı gerektirir.

Çalışanlarımıza, müşterilerimize, hissedarlara, doğaya ve çevreye, devlete, tedarikçilere, rakiplere ve topluma karşı olan sorumluluk ve iyileştirme çalışmalarımızı firmamızın birincil politikasından olan kalite anlayışımız ile ele alıyoruz.